17 Kasım 2012 Cumartesi

Demek ki hayat değişken değildi, değişken olan bizdik

  Şekersiz kahve içmek gibi, alışılıyor bazı şeylere zamanla, sanki kahvenin tadı hep şekersizdi, çay hep yeşil çaydı, uykusuz kalmak hep sıradan bir olaydı...
  Ne garip, hayat hep böyleydi, durağan mıydı, yok durağan denemez, rutin miydi?Önce neydi de şimdi neydi; canım, bilmiyorum..Aranılan ve istenilen bu muydu, yoksa sırası gelen bu muydu?Yok canım işte hep böyleydi; şekersizdi, belki de önce iki şekerliydi sonra bir şekerli kaldı, şimdi şekersiz.
"Yani biz kahve gibi bir hayat mı benimsedik kendimize?"
 Yok nasıl olur, anlam veremiyorum, bu kıyıdan bakınca bir garip geliyor. Tadını şekerli sevdiğim hayatı şekersiz bırakmanın anlamı neydi, alışkanlıklar mı, daha iyi olur kaygısı mı, zamana ayak uydurma çabası mı?
Bilemiyorum...
Aslında biliyorum
yok ben onu bunu bilmem
bilir miyim?
eh bilirim, hayat böyleydi, med cezir gibi bir kıyıya vurdu bir geri çekildi, halbuki sakince beklemek varken ben de bir ileri bir geri koştum ona....Ve alıştım şekersiz kahveye

not: -şekersiz kahve sevmem ;)
       -Med cezirler kıyıya nefes aldırırlar! ;)

2 yorum:

neslihan dedi ki...

Elimde kahvem bu yazıyı okurken birkez daha kayboldum içinde! Sıradan, günlük şeyler bir yazının içinde ancak bu kadar anlamlı hale gelebilir herhalde, herkesin kendinden bişey buldugu cümlelere dönüşür
Eline, yüreğine sağlık

Melis dedi ki...

Canım benim, seneleri beraber kovaladık, burada da beni yalnız bırakmadın teşekkür ederim! :)