20 Mart 2013 Çarşamba

Bİr Varmış Bir Yokmuş

Küçük bir adam varmış; hani bir varmış bir yokmuş.Kocaman olunca adını dağlara yazmak istemiş, herkes onu bilsin istemiş.Küçücük yüreğinde kocaman umutlar taşıyormuş.Hatta umutları yüreğinden taşıyormuş.Onun dünyasında her şey mükemmelmiş.Önce mükemmel oyuncakları olmuş, sonra mükemmel hayalleri, sonra mükemmel arkadaşları, daha da sonra mükemmel bir hayatı.Birgün küçük adamın büyük elleri, kocaman gözleri, upuzun bir boyu olduğundan, küçük dünyasındaki her şeyinde bir o kadar büyüdüğünü görmüş.Hiç var olmayan endişeleri olmuş bir anda, bir anda kocaman korkuları olmuş...Pembe bir dünyadan, mükemmel bir hayattan gerçekten kocaman endişe dolu bir dünyaya adım atmış...Her şey değişip de küçük adam kocaman olunca, bir de bakmış ki kocaman olan her şey küçücük olmuş.Güzel olan her şey küçücük; duymak, görmek, hatta bilmek bile istemedikleri ise kocaman olmuş...Tepe taklak olmuş dünya.O da kendini bir varmış bir yokmuş gibi yaşamaya başlamış, taaa ki kocaman yüreğini tekrardan fark edene kadar...Sonra kocaman yüreğine söz vermiş, kocaman yüreğindeki güzellikleri kaybetmeyeceğine, onlar için yaşayacağına dair....

Unutma ...küçük prensler hiç ölmezler! ;)