28 Şubat 2016 Pazar

kutsanmış aşklar

Ne zaman gözlerinin içine baksam
binlerce yıldız dans ediyor ,
sabaha dönen geceden renkler fışkırıyor gibiydi

Her anını değerlendirdiğim saniyelerim vardı
dakikalarım olmadı hiç , yine de vazgeçmedim pes etmedim
aradığım gözlerinde ,
soruların cevaplarıydı

yüzyıllarca verilmemiş soruların cevapları
dağları delenlerin
arkasında durduğu sebeplerdi

gözlerinde aradığım
belki de bir sebepti
ne zaman gökten düşerdi
yıldızlar
ne zaman gök düşerdi
o zaman
kutsanmış aşklar kurtulurdu

belki de durduğunda dünya tekrar dönerdi
gözlerinde

aslında,
sadece bilmek istedim
ne zaman kararacaktı
gözlerinde
dünya

26 Şubat 2016 Cuma

uzaklar

  


İstemediğim kadar uzaklara gittim bugün, alışık olmadığım, bilmediğim yerlerdeyim. Her anı kalbimi acıtıyor, kendimi duymak kendimi bilmek istemiyorum. O kadar uzaklarım olmamıştı hiç. Hiç başka hayatların içinde bulmamıştım kendimi. Böylesine acımasız mıydı hayat? Her şey güzeldi halbuki değil mi?
  Şimdi bilmediğim dilde şarkıları dinler gibi, anlamıyor ama hissediyorum hayat seni...Uzaklaştıkça  uzaklaşan bir gemiden kendime el sallar gibi, dinliyorum seni

  Sessizliğinden memnundum halbuki, dingindi her şey, hep beklendiği gibi, hep amaçlandığı gibi...
Böylesine fırtınalara alışık değildi, sevmezdi zaten uzaklaşan teknedeki ben ...Geriden el sallayan ben,
 istediğine kavuşmuş muydu dersin?!



3 Ocak 2015 Cumartesi

Anne Olmanın Diğer Yanı

   Yaşam ve ölüm arasındaki dönem içerisinde, çocuklukta belki gençlikte umursamadığımız durumun adı idi: Ölüm
   Ben ne zaman ölümün adı geçse umursamazdım açıkçası bu ben evlendiğimde de kendimce yaşlanmaya başladığımda da öyle oldu. Ne var dedim çoğu zaman kendime; olacak olan bu'dur hepimizin; elbette kendi inançlarına göre; bir bakış açısı var. Benim bakış açıma göre ise; bu böyleydi zaten hepimizin bir zamanı vardı. Ama zaman çok değerli işte; tecrübe etmek de öyle
ve anneannemin dediği gibi büyük konuşmamak da öyle çok değerli bir öneri olmalı...Çünkü; ne zaman büyük konuşsan deneyimlersin; ne zaman karşındakini yargılasan onun yaşadıklarını yaşarsın aman dikkat et aynı taşlara basma diyebilirim; fakat basmadan duramazsın
  Ölüm ne zaman kıymetli bir hale geldi benim için biliyor musunuz? Yani ölüm ne zaman benim korktuğum bir kavram halini aldı; ben ne zaman anne olduysam, gerçekten ardımda bırakacakların kıymetini anlamaya başladığımda...Nasıl diyorlar herkes sırayla gitmeli; işte bu ancak anne olduğunuzda anlayabileceğiniz bir kavram.  Gerçekten endişe verici yanları oluyor; tüm o güzelliğinin yanında...Ama hasta olduğunuzda bile ilk aklınıza gelen o size bahşedilmiş güzel yaratık oluyor. Ya ona geçerse diye başlayan cümleler kuruyor; benim gibi inanılmaz hasta olduğunuzda ise tüm olabilecekleri aklınızda planlamaya başlıyorsunuz. Her şey güzelde nasıl bir anne hem anne hem baba olamıyorsa bir baba da hem baba hem anne olamaz...İşte o zaman yeniden anlıyorsunuz; ummaktan ve yakarmaktan başka çare yok, gerektiği kadar, olması gerektiği gibi yanında kalabilecek izni ver diye
  kimine göre ölümden kaçış,
  kimine göre bir yakarış


9 Kasım 2014 Pazar

huzur içinde yat baba...

seni anlatacak kadar tanımadım, biraz bildim, biraz gördüm, biraz duydum seni
zamanın geldiğinde ve sen gittiğinde bana kalan
kan çeker dedikleriydi; içimde bir yerde bir umut bekleyen çocuğun kanı

şimdi gördüğüm ve kendimde duyduğum
seni anlatacak kadar bilmediğim
söylemek istediğim ama söyleyemediğim bir kaç andan ibaret

ne yazık
hayat anlardan ibaret diyen doğru demiş
az da olsa
birkaç defa baba dediğim anlarım var benim de
az da olsa verdiğin sevgiden geriye kalanlar...






bunu bile duymamın önemsiz olduğunu düşünen birkaç kişilik ailenden aylar sonra aldığım haberin için, sen yine de huzur içinde yat baba, mekanın cennet olsun

2 Kasım 2014 Pazar

ilkokul Birinci Sınıfa Başlamak

ilkokul birinci sınıf annesi olmak diye bir durum var arkadaşlar biliyor musunuz?
evinizin baş tacı o veya onlar, biliyorsunuz hepimiz için bir prenses veya prensler...ev onların krallıkları bizlerde aciz kulları oluyoruz bazen
yalan değil ne kadar disiplinli olsanız da, kurallarınız olsa da hepimizin gevşediği zaman zaman tüm zincirlerini kırdığı biricik meleklerimiz onlar...
her ne kadar ilkokuldan önce hazırlık için okula gitmiş olsalar da inanın ilkokul birinci sınıf velisi olmak bambaşka bir durum

her zaman ki vurdumduyazlığım ile ne olacak altı üstü okuma yazma öğrenecekler dediğim ilkokul birinci sınıf çocuğu olmak da ayrı bir meziyet istemekte...Hele ki çocuğu bizim gibi devlet okuluna vermiş iseniz
Hazır olun artık evinize paketlenmiş olarak yollanan bir çocuk yok
her adımda merak edeceğiniz bir durumla karşı karşıyasınız demektir
hele de biraz vaktinizi ayırıp okula gidebiliyor hadi bir işin ucundan da ben tutayım diyorsanız
hazırlıklı olun her şeyi görmeye, bilmeye ve sadece bakakalmaya
maalesef ki çok zor

evdeki melek, ensesine vursanız ağzından lokmasını alacağınız çocuğunuzun, sınırları açık olan bir ortamda, acaba ben ne kadar ve nereye kadar yapabilirim dediği kendini ve çevresini denediği ve size ne kadar yaramaz denildiği
ya da belki evdeki söz dinlemez çocuğun orada öğretmeni ikiletmediği
çok bilen çok konuşan çocuğun içine kapandığı ortama hoşgeldiniz

ve hoşgeldiniz bitmek tükenmek bilmeyen ödevlerin, zaten hazır olmayan bünyeye konsantrasyon sorunu ile dayatılmaya çalıştığı anlara...

ne zor ve ne kadar karmaşıkmış meğerse okuma yazma öğrenmek

ve ne kadar zormuş aslında
eğitimcileri de eğitmek

öğrenimin bitmediğini bir eğitimciye anlatmaya ihtiyaç duymak
ezberlemeyi değil, nasıl öğreneceğini ve düşüneceğini bilmek için okumayı yazmayı öğrenmesi gerektiğini eğitimciye ve bu sisteme anlatmak

zormuş gerçekten okumak ve yazmak

2 Haziran 2014 Pazartesi

Yaşlılığıma Mektuplar


Hatırlatma 1:
Yaşlanmak bir tür bilgeliktir inanışı çok yanlıştır.Okumak, gezmek, gezerken yaşamak, yaşarken öğrenmek, tecrübe etmek, tecrübe ettiğinden doğru anlamlar çıkarmak, çıkardığın anlamları doğru anlara yerleştirmek ve bunları hatırlamak bir tür bilgeliktir. Sevmek doğruları ve yanlışları, bir tür bilgeliktir. En önemlisi de bildiğini değil de bilmediğini bilmek ve herkesin kendi doğrularını yapılandırmasına izin vermektir.
Yani sen! Artık yaşlandın diye  herkesin tepesinden inmezsen dön de bak 33 yaşına, neymiş en doğrusu, söylenenler hiç umurumda olmadı ta ki kendim tecrübe edene dek... Ne zaman ki tam da bulunduğum yerde  "hay Allah biri bunu bana söylemişti sanırım " dedim; öğrendim.
Bu yüzden sen sus... Bırak zaman üstüne düşeni yapsın.

Hatırlatma 2:
Unutkanlık mı başladı sen de ne? Ben ile başlayan cümleler senin en sinir olduklarındı. Kurşun misali yüreğine inerdi hatırlamıyor musun? Konu "sen"'değilsin !! Ah o geçmiş zamanlar ... Onları soran yok kardeşim. Olmuş 30 sene .. 30*12 yok çarpma en iyisi kaç ay kaç hafta kaç saat geçmiş .. Hiçbir benzerlik yok kardeşim, olan olmuş biten bitmiş. Senin yaşadığınla, onun yaşadığı bir mi? Karşındaki sen mi yahu, baksana hiç benzemiyorsunuz... Sen de binlerce kırışıklık, yüzünde sürüsüyle senelerin izi var... O'na ne senle başlayan cümlelerden, hikayelerden... Sana ölü balık gibi bakan gözlere r bakıver, dinlemiyor bile . Bence sen "ben"i bırak karşındakini dinle

Hatırlatma 3:
Herkes kendi hayatını yaşasın, izin ver
Cevabım evet, beraberlik güzeldir, anılar çoğalırken hoştur;aileler kalabalık güzeldir; fakat özlemekte güzeldir; özlenmekte...

En büyük aşklar özlemle kavrulur misali bırak insanlarda seni özlesin. Sana sadece sen istiyorsun diye değil, seni özledikleri için koşa koşa gelsinler. Boğma kardeşim insanları bırak... Hem bırak unutma bu hayat senin hayatın tadını çıkar, gez, toz, eğlen.
Yaşamak demek, öğrenmeye yeniden başlamak demektir.

#devamı geliyor benden 4 madde daha çıktı sizden neler gelecek??  ☺️

21 Nisan 2014 Pazartesi

Anne olmak

Hayattan çok şey öğrendim, ne okuduğum kitaplar ne gezdiğim yerler, hayat verdi öğrendiklerimi bana...görüp görebileceğim herşeyi gördüğümü sanırdım, bildiklerimin hayatı tanımlamama yettiğini sanırdım ta ki anne olana kadar. O yüzden sil baştan söylüyorum ne öğrendiysem anne olduktan sonra öğrendim! Günü 7/24  yaşamayı, kalbini  dolduran aşkın yerine başka aşk sığdıramayacağını, bir kalbin başka bir bedende daha atabileceğini, sonsuz bir sevgiye sahip olduğunu ve dünyada affedebilmek diye bir olgu olduğunu! :) anlatamayacağım ve tanımlayamayacağım bir sürü hisse sahip olduğumu ve nicelerini ...  Öyle ki anne olmanın bir başka canın  her santimetrekaresini şekillendireceğini...
Ve bugün anne olmak bana birşey daha  öğretti; verilmiş en kötü kararların dahi , bir arkadaşımında söylediği gibi, kararsız olmaktan daha iyi olduğunu! Çünkü bu başka bir hayatın biçimlendirilmesini değil , yol almasının kolaylaşmasına sebep olmak demekti...
Çünkü anne olmak demek örnek  olmak demekti, anne olmak demek sevmek demekti
Anne olmak demek bir dünya hayatı yaşamış gibi hissetmek ve tüm güzel hislerini paylaşabilmek demekti...


Canım annem, iyi ki varsın ...
Anne olan tüm dostlar, iyi ki varsınız
Hepinizin anneler gününü kutlarım :)